31 Mart 2009 Salı

bizim koçun adı: bedrettin:)))

90 lı yıllarda ayağımda yeşil renkli pilacımla, toprakta eşenelenen ufak toy bir çocuktum henüz...okul ödevlerimi ev yerine dağlarda patikalarda inek otlatırken yaptım hep,can arkadaşım fatma ve ben...soluklanmak için oturduğumuz soğuk kayaların üzerinde ezber yarışı yapar, birbirimizin derecesini sınardık bacak kadar boyumuzla...okumaya hevesliydik her ikimizde.imkansızlıklar içinde bir yarıştı hayatımız, mücadelemiz ise yüreğimiz kadar büyüktü.(offf be yine edebiyat parçaladım)bugün aslında hüzünlü değil komik bir anımı paylaşmak istiyorum sizlerle...bundan yıllar öncesiydi çocukluğumun en vahşi ve bir o kadar da haylaz zamanlarıydı,şimdiki gibi ağır abla yerine, haylaz, yaramaz, ele avuca sığmayan haşarı bir çocuk vardı adı cingöz asi.(her çocuk gibi demiycem çünkü ben normal değildim kanımca)tandırda ekmek pişiren kadınların başına damdan toprak atmayımı dersin,süt kovalarının içine böcek atmayımı,gırcıkli meloşun saçlarını yolmayımı dersin:)))haşarı zamanlarımın en verimli çağıydı bu yıllar,evimize gelen kadınlar genellikle; hayır ziyaretleri değilde şer ziyaretlerinde bulunurlardı çoğu zaman sebebi ise benim yaptığım yaramazlıklardı.ammavelakin 'dinsizin hakkından imansız gelir' diye boşuna dememiş atalarımız.yaman bir koçumuz vardı adı bedrettin!ona bu ismi dedem koymuştu iri yarı olmasından dolayı:))hiç unutmuyorum(hayatımda yediğim ilk darbe) yaylada otlayan kuzuları severken,birden bire kendimi yerde buldum,ben daha darbenin nereden geldiğini kestiremeden bir darbe daha, tabi haliyle yerlerdeyim:)) bizim bedrettin almış beni ayaklarının altına eziyorda eziyor,bende kendimi korumak için, bir elim bedrettinin bacağında bir elimde boynuzunda kıyasıya bir mücadele veriyorum bu yaman koça karşı:))sonra nasıl olduysa bizim boğuşmalarımızı farkeden köylüler tarafından kurtarıldım...bedrettine karşı o minicik cüssemle hiç de hafife alınmayacak bir mücadele sergiledim(övünç kaynağım)bu olay bedrettinin ilk vukuatı değildi, ablam annem kardeşlerim ve en son ben bedrettinin güçlü boynuzlarıyla dans etme şerefine nail olmuştuk:)))bedrettin yaman bir koçtu sürünün içinde bir cengaverdi,etliydi lezzetli oluşu her halinden belliydi,bunca darbelerine rağmen kesilirken çok ağlamıştım lezzetli etini yerkende buruk bir hüzünle ve afiyetle koca bedrettinim mideye indirildi:(((THE END

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler