28 Şubat 2009 Cumartesi

sevgili günlüğüm

dün akşam dolmuşta evime doğru yol almış gidiyorum, kulağımda kulaklığım,gözlerim kapalı eve gidene kadar ruhum dinlensin istiyorum, arada göz kapağımı aralayıp etrafı kolaçan ediyorum ineceğim yere vardım mı diye.dolmuş yerdeki çukurlara bata çıka devam ediyor son sürat,şöför emmi;yolda bekleyen yolcuları mağdur etmemek adına doldurdukça dolduruyor tıka basa...tıkış mıkış,kardeş bacı hatta neredeyse koyun koyuna yolculuk ediyor millet.kimi çantasını,kimi arkasını kimi bilmem neresini vs'sini sakata gelmemek adına kollamak mecburiyetinde.kimiside tamamen uçkurunun derdinde, sıkıştırdıkça sıkıştırıyor yanında bekleyen biçare hatını.
dolmuşlar hakkında doğu-batı sentezi yapıldığında, her ikisinide denemiş,tecrubeli bir vatandaş olarak kentsel ve kırsal alanda dolmuş vaziyetini kısaca şöyle özetleyebilirim.
batı dolmuş vaziyetleri;
ayakta bekleyen kadın,yaşlı(erkek yada kadın) ve hamile bayana çoğunlukla yer verilmiyor.
kadınların en fazla cinsel istismara(taciz,elle yoklama,sürtünme) maruz kaldıkları alan.
insanlar soğuk ve şüpheci olmakla beraber art niyetli.
hırsız kardeşler için bulunmaz bir ganimet yeri,hünerli elleriyle kalabalık ortamda zanaatkar mesleklerini daha kapsamlı icra edebiliyorlar(cep boşaltma sanatı)...
doğu dolmuş vaziyetleri;
küçük baş hayvanla yolculuk edilir(tavuk,horoz,hindi,kaz)dolmuş daha geniş olsa idi koyun ve keçi gibi, orta baş hayvanların yolculuk etmesi kaçınılmaz olurdu.
kadın ayakta beklemez hemen yer verilir. hatta mümkünse erkek kadının yanına bile oturmaz...
cinsel taciz olaylarının hiçbiri bu küçük memlekette yaşanmaz.
hırsızlık,kapkaç,cep boşaltma... ben hiç şahit olmadım(insanlar fakir ve onurlu)
dolmuşa hakim ağır bir yağ ve peynir kokusu vardır..
insanlar iyi niyetli ve saftırlar.
yollar engebeli,kimi zaman dağların yamacında, kimi zaman dümdüz ovada...
yazım bitti hadi kış kışTHE END.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler